“Hayat zamanda iz bırakmazBir boşluğa düşersin bir boşluktanBirikip yeniden sıçramak içinElde var hüzün.”
İnsan, bir boşluğa düşünce, kolay toparlanamıyor. Hayatında bir şeyler eksilince o düzene uyum sağlamak bir hayli zaman alıyor.
Önce yeni sayfalar açılıyor, tertemiz, bembeyaz. Üzerine düşecek farklı renkteki duygulardan bihaber.
Hayat zamanda iz bırakmıyor belki ama yazanda iz bırakıyor.
Vaktinde içine gömüp kuruttuğunu sandığın acılar, gözyaşlarınla sulanıyor, filizlenip büyüyor, yeşeriyor.
Acıtıyor, kanatıyor. Damlıyor, silmeye çalıştıkça daha çok dağılıyor. Her dokunuş, oluşan yarayı daha çok kanatıyor.
Karanlıktan korkuyorsan eğer, ansızın sönüyor tüm ışıklar. Düşüyor üzerine zifiri karanlıklar.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,Hiçbir dakikamı yaşayamazsın.”
Sahiden, yaşayabilir misiniz?
Size kocaman bir yuva olmuş yekpare kalpleri paramparça ettiğiniz gibi nobran,
O kalbin parçaları içinizde derin yaralar açmamışçasına rahat,
Her an yeniden kanayıp canınızı yakmıyormuşçasına güçlü,
Aniden aklınıza düşünce yüzünüzdeki gülümseme hiç yok olmuyormuş gibi mutlu,
Gecenin bir vakti sizi uykunuzdan uyandıran kalp ağrılarınızı duymayacak kadar umursamaz…
Olabilir misiniz yine de?
Size hep bir şeyler anlatmaya çalışan ama hiç anlamadığınız, kulaklarınızı tıkadığınız o çığlıkların sahibi, hayatınızın sadece birkaç saatlik diliminde neler yaşıyor hiç düşündünüz mü? Düşünmediniz.
Düşünmeyiniz, korkarsınız.
Dert sahibi ettiğiniz insanda sebebi olduğunuz acıları gördünüz mü hiç? Acıların renklerine dikkat ettiniz mi? Yeşilini, kırmızısını, sarısını, siyahını fark ettiniz mi? Size bir devaymışsınız gibi bakan gözlerdeki ışıltıyı gördünüz mü? Görmediniz.
Görmeyiniz, korkarsınız.
Siz, duymak istemediğiniz insanlara sağır, görmek istemediğiniz insanlara körsünüz.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yeni bir sayfa açayım kendime, bu kez rengarenk olsun.
Karıştı önce renkler biraz, bulandı akıl.
Ne gören vardı ne duyan derdimizi, sesimizi.
Önce bir hiç sandı kendini insan ama şimdi daha iyi..